Almanca Okul Eşyaları

der Bleistift: kurşun kalem

der Füller: dolma kalem

der Kuli: tükenmez kalem

der Spitzer: kalemtıraş

der Radiergummi: silgi

der Block: defter

der Taschenrehner: hesap makinesi

der Malkasten: sulu boya

der Pinsel: sulu boya fırçası

der Atlas: atlas

der Ordner: dosya

die Tasche: çanta

die Schere: makas

die Tafel: tahta

das Heft: defter

das Buch: kitap

die Brotdose: beslenme çantası

das Blatt-papier: kağıt

die Patrone: kartuş

der Block: blok not

das Lineal: cetvel

das Klebebant: yapıştırıcı bant

die Schultasche: okul çantası

das Wörterbuch: sözlük

die Mappe: dosya

die Brille: gözlük

der Buntstift/farbstift: keçeli kalem

der Lehrertisch: öğretmen masası

das Klassenbuch: sınıf defteri

die Tafel: tahta

das Pult: kürsü / sıra

die Kreide: tebeşir

die Landkarte: harita

der Malkasten: boya kutusu

das Turnzeug: eşofman

die Turnhose: alt eşofman

der Pinsel: boya fırçası

das Comicheft: karikatür kitapçığı

Almanca Okul Eşyalarının çoğulları.

die Bücher:Kitaplar

die Tische:Tablolar

die Stühle:Sandalyeler

die Papiere:Kağıtlar

die Radiergummis:Silgiler

die Bleistifte:Kalemler

die Kugelschreiber:Tükenmez kalemler

die Schultaschen:Okul çantaları

die Spitzer:Kalem traşlar

die Lineale:Çetveller

die Mappen:Klasörler

die Scheren:Makaslar

die Hefte:Kitaplar

die Rucksäcke:Sırt çantaları

die Brillen:Gözlükler

die Computer:Bilgisayarlar

die Papiere:Belgeler

die Lehrerinnen:Öğretmenler

die Schüler:Öğrenciler

die Cd’s:CDler

die Kulis:Keçeli Kalemler

die Wörterbücher:Sözlükler

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-okul-esyalari/

Wenn – Weil Konu Anlatımı

WEİL (ÇÜNKÜ)

Weil çünkü anlamına gelir ve bir neden belirtir. Weil bağlacından sonra bir yan cümle gelir (özne + nesne + fiil). Eğer weil cümlesi, birinci cümle öğesi olarak gelecekse, bundan sonra yüklem ile başlayan ana cümle gelmelidir.

Örnekler

Ich bin ins Bett gegangen, weilich müde war.

Ben yatağa gittim, çünkü yorgundum.

Ich bin sauer, weil ich Hunger habe.

Ben kızgınım, çünkü açım.

WENN (EĞER)

Wenn” eğer anlamına gelir ve koşul belirtir. Wenn bağlacından sonra yan cümle gelir. (özne + nesne + fiil).

Örnekler

Ich mache mir einen Kaffee, wenn ich müde bin.

Eğer ben yorgunsam, kendime bir kahve yaparım.

Wenn das Wetter heute schön ist, gehen wir in den Park.

Eğer bugün hava güzel ise , biz parka gideriz.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/wenn-weil-konu-anlatimi/

Almanca Mevsimler

İlkbahar :  Frühling

Yaz :  Sommer

Sonbahar :  Herbst

Kış :  Winter

Ek Notlar

  1. Almanca da mevsim 2 şekilde söylenir “die Saison”  ve “die Jahreszeit”. Ama yılın mevsimlerinden bahsederken genellikle “die Jahreszeit” kullanılır ve çoğulu “die Jahreszeiten” dır.

  1. Almancadaki tüm mevsimler belirleyici olarak başına“der” alır

  • der Frühling
  • der Sommer
  • der Herbst
  • der Winter

 

  1. “… mevsiminde”derken“im” kullanılır. İngilizcedeki “in the ….” Kalıbıyla aynı görevi görür.

  • im Frühling = in the spring Örnek;  Einige Blumen blühen im Frühling.  (Bazı çiçekler ilkbaharda çiçer açar)
  • im Sommer = in the summer Örnek;  Im Sommer trage ich kurzärmelige Hemden.  (Yaz mevsiminde kısa kollu giyerim)
  • im Herbst = in the autumn Örnek;  Im Herbst werden die Blätter grün.  (Sonbaharda yapraklar yeşile döner)
  • im Winterin the winter Örnek;  Ich bin im Winter geboren.  (Kış mevsiminde doğdum)

 

Almanca Mevsimler İle İlgili Örnek Cümleler

  • Ein Jahr hat vier Jahreszeiten. (Bir yılda dört mevsim vardır)
  • Der Sommer ist die heißeste Jahreszeit. (Yaz en sıcak mevsimdir)
  • Der Winter ist die kälteste Jahreszeit. (Kış yılın en soğuk mevsimidir)
  • Der Frühling ist meine liebste Jahreszeit. (İlkbahar benim favori mevsimimdir)
  • Die erste Jahreszeit im Jahr ist der Winter. (Yılın ilk mevsimi kıştır)
  • Es ist Pilzsaison, deshalb sind sie so günstig. (Şimdi mantar sezonu, bu yüzden onlar ucuz)
  • Wie waren deine Sommerferien? (Yaz tatilin nasıldı?)
  • Sie fahren jeden Sommer zum Zelten. (Onlar her yaz kampa giderler)
  • Ich mag den Winter lieber als den Sommer. (Yazdan çok kışı severim)

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-mevsimler/

Almanca’da Tarihlerin Okunuşu

Almanca’da tarihler ikili ikili okunur ve arasına hundert gelir. Örneğin; 1985 tarihi, 19-85 (on dokuz – hundert – seksen beş) Neunzehn-hundert-fünfundachtzig olarak okunur.

Örnekler:

1999 : Neunzehn-hundert-neunundneunzig

1456 : Vierzehn-hundert-sechsundfünfzig

1879 : Achtzehn-hundert-neunundsiebzig

__________________________________________________________________

Ancak 2000 yılından sonra hundert olarak değil tausend olarak okunur. Örneğin; 2001 (iki-tausend-bir) Zwei-tausend-eins olarak okunur.

Örnekler:

2006 : Zwei-tausend-sechs

2003 : Zwei-tausend-drei

2015 : Zwei-tausend-fünfzehn

_______________________________________________________________

Yüzyıl okunuşlarında ise. Örneğin; 19. yy “Neunzehnte Jahrhundert” olarak okunur.

Örnekler:

5. yy “Fünfte Jahrhundert”

15. yy “Fünfzehnte Jahrhundert”

11. yy “Elfte Jahrhundert”

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almancada-tarihlerin-okunusu/

Almanca Zıt Anlamlı Kelimeler

Karşıtlar Gegensätze

Büyük/Küçük   gross/klein

Çabuk/Yavaş   schnell/langsam

Sıcak/Soğuk   warm/kalt

Dolu/Boş       voll/leer

Kolay/Zor     leicht/schwer

Ağır/Hafif schwer/leicht

Açık/Kapalı auf/zu

Açık/Kapalı offen/geschlossen

Doğru/Yanlış richtig/falsch

Eski/Yeni alt/neu

İhtiyar/Genç alt/jung

Gelecek/Son nächste/letzte

Güzel/Çirkin schön/hässlich

Serbest/Meşgul frei/besetzt

İyi/Kötü gut/schlecht

Daha İyi/Daha Kötü  besser/schlechter

Erken/Geç früh/spät

Ucuz/Pahalı billig/teuer

Yakın/Uzak nah/weit

Burada/Orada hier/dort

Miktar Menge

Biraz/Çok ein wenig/mehr

Az/Birkaç wenig/einige

Çok/Pek Çok mehr/mehrere

Çok/Pek Çok viel/zu viel

…. den daha çok mehr als ….

…. den daha az weniger als ….

Yeter/Daha genug/noch

Biraz/Hiç ein bißchen/gar nicht

Biraz etwas

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-zit-anlamli-kelimeler/