Almanca Günlük Konuşmalar


Almanca günlük konuşmalar rutin kelimeler ve Almanca cümlelerin Türkçe okunuşları. Pratik ifadeler ve çok kullanılan cümleler.

Günaydın!
Guten Morgen! [Gutın morgın]

Merhaba/İyi günler
Guten Tag! [guten tak]

İyi Akşamlar!
Guten abend! [gutın abınd]

Bay/Bayan
Herr/Frau/Fraulein [her/frau/fırolayn]

Nasılsın(ız)?
Wie geht es dir/Ihnen? [vi geyt es diğr/iğnen?]

Ne var ne yok?
Wie geht’s? [vi geyt es?]

Allaha ısmarladık!
Auf Wiedersehen! [auf] viderzeyn!]

Hoşça kal!
Tshüß/Servus! [çüss!zervus!]

İyi geceler!
Gute Nacht! [gute naht!]

İyi yolculuklar!
Gute Reise! [gute rayze!]

…a/-e benden selam söyle/söyleyin.
Grüßen Sie … von mir. [gürüsın zi fon miğr.]

Ne?
Was? [vas?]

Niçin?
Warum? [varum?]

Kim? (Kimler)
Wer? [ver?]

Kime?
Wem? [vem?]

Hangisi?
Welche? [velhe?]

Kaç yaşında?
Wie alt? [vi alt?]

Ne kadar? Kaç para? Fiyatı ne?
Was kostet? [vas kostet?]

Nereye?
Wohin? [vohin?]

Nereden?
Woher? [voher?]

Nerede?
Wo? [Vo?]

Ne zaman
Wann? [van?]

Kimin?
Wessen? [vessın?]

Kim ile?
Mit wem? [mit vem?]

Nasıl?
Wie? [vi?]

Kaç tane?
Wie viele? [vifille?]

Teşekkür ederim.
Danke schön. [danke şön.]

Bir şey değil
Nichts zu danken [nihts tsu dankın.]

Nasılsınız? Nasılsın?
Wie geth es Ihnen/dir? [vi geyt es iğnen/diğr?]

Teşekkür ederim iyiyim.
Danke, gut. [danke gut.]

Özür dilerim!
Verzeihung! [fersayhung!]

Bir saniye bakar mısınız?
Einen Augenblick, bitte. [aynen augınbilik bitte.]

Yeter!
Genug! [genug!]

İmdat
Hilfe! [hilfe.]

Hangisi?
Welcher/Welche/Welches? [velher/velhe/velhes?]

Nerede(ler)?
Wo ist/Wo sind? [vo ist/vo zind?]

Ne kadar süreyle?
Wie lange? [vi lange?]

İsterim/İstiyorum.
Ich möchte … [ih möhte …]

Var mı?
Gibt es..? [gibt es.. ]

Ne istiyorsunuz. Ne arzu ediyorsunuz?
Was, wünschen Sie? [vas vünşın zi]

Saat kaçta?
Um Wievie! Uhr? [um vifiil uğur?]

Sürati ne?
Wie schnell? [vi şinel?]

Ne kadar uzaklıkta?
Wie weit ist?? [vi vayt?]

kaç kez? Ne kadar sık?
Wie oft? [vi oft?]

Ne kadar uzunlukta?
Wie lang? [vi lang]

Ne kadar süre için?
Wie lange? [vi lange]

Ne kadar ağırlıkta?
Wie schwer? [vi şiver?]

Kaç beden?
Welche Größe? [velhe giröse]

Ne oldu?
Was ist passiert? [vas ist passiğrt]

…ın anlamı ne?
Was bedeutet… ? [vas bedoytet]

Soyadınız ne(dir)?
Was ist Ihr Nachname? [vas ist iğre nahname]

Ne arıyorsunuz?
Was suchen Sie? [vas zuhın zi]

Ne dediniz?
Was haben Sie gesagt? [vas habın zi gezagt]

Bu kim?
Wer ist das? [ver ist das]

Bu kimin?
Wem gehört das? [vem gehört das?]

Nerede oturuyorsunuz?
Wo wohnen Sie? [vo voğnın zi]

Ne gördünüz?
Was haben Sie gesehen? [vas habın zi gezehın]

Şuradaki kim?
Wer ist dort? [ver ist dort]

En yakın … nerede?
Wo ist der/die/das nächste …? [vo ist der/di/das nehste?]

Nerede … satın alabilirim?
Wo kann ich …. kaufen? [vo kann ih kaufın]

Neredeyiz?
Wo sind wir? [vo zind viğr]

Nereye gidiyorsunuz?
Wohin gehen Sie? [vohin gehın zi]

Nerede bir … var?
Wo gibt es ein…. ? [vo gibt es ayn]

Bu yol nereye gidiyor?
Wohin führt dieser Weg? [vohin füğrt diezer veg]

… ne zaman açılır?
Wann öffnet.. ? [van öfnet]

Doğum gününüz ne zaman?
Wann ist lhr Geburtstag? [van ist iğır geburtstag]

…ya ne zaman gittiniz?
Wann sind Sie nach … gegangen? [van zind zi nah gegangın]

Bu nasıl çalışır?
Wie funktioniert das? [vi funksiniğrt das?]

Ne zaman hazır olur?
Wann ist es fertig? [van ist es fertig]

Ne kadar istiyorsunuz?
Wieviel verlangen Sie? [vifiil ferlangın z]

… ne kadar uzunlukta?
Wie weit ist? [vi vayt ist]

Sizde … var mı?
Gibt es bei Ihnen? [gibt es bay iğnen]

Bu sizin mi?
Gehört das Ihnen? [gehört das Ihnen?]

… da bulundunuz mu?
Waren Sie in …. ? [vağrın zi in]

…’yi ziyaret edecek misiniz?
Werden Sie … besuchen? [verdın zi bezuhın]

Gözlüğüm nerede
Wo ist meine Brille? [vo ist mayne birille]

… hakkında ne düşünüyorsunuz?
Was denken Sie über? [vas denkın zi über]

Burada ne satın alınabilir?
Was kann man hier kaufen? [vas kan man hığır kaufın]

Tuvalet nerede?
Wo ist hier die toilette? [vo ist hığır di toilette]

Tren ne zaman gelecek?
Wann wird der Zug ankommen? [van vird der tsuk ankommın]

Bu trenin nereden geldiğini biliyor musunuz?
Wißen Sie, woher dieser Zug kommt? [vissın zi woher dizer tsug komıt]

Burada kim servis yapıyor?
Wer bedient hier? [ver bedint hığr]

Parayı kime vermeliyim?
Wem muß ich das Geld geben? [vem mus ih das geld geben]

Bu haberi kimden duydunuz?
Von wem haben Sie diese Nachricht gehört? [fon vem habın zi dieze nahriht gehört]

Bu kimin otomobilidir?
Wessen Auto ist das? [vessın auto ist das]

Kaç para vereceğim?
Wieviel geld soll ich geben? [vifiil zol ih gebın]

…. istiyorum
Ich möchte … [ih möhte]

… ister misiniz?
Möchten Sie….? [möhtın zi]

Almanca öğrenmek istiyorum.
Ich möchte Deutsch lernen. [ih möhte doç lernın]

Bu işaret nedir?
[responsivevoice voice="Deutsch Female" buttontext=""] Was bedeutet dieses Zeichen? [vas bedoytet dizes tsayhın]

Size yardım edebilir miyim?
Kann ich Ihnen helfen? [kan ih iğnen helfın]

Lütfen bana …nın nerde olduğunu söyler misiniz?
Bitte können Sie mir sagen, wo … ist? [bitte könnın zi miğr zagın wo … ist]

Oraya nasıl gidebiliriz?
Wie können wir dorthin gehen? [vi könnın viğr dorthin gehın]

Bu ne içindir?
Wozu ist das? [votsu ist das]

Ne oluyor?
Was ist los? [vas ist los]

Danışma bürosu nerededir?
Wo ist das Informationsbüro? [vo ist das informatsiyonbüro]

İstasyon ne kadar uzaklıkta?
Wie weit ist es bis zum Bahnhof? [vi vayt ist es bis tsum bağnhof]

Bu bina nedir?
Was ist das für ein Gebaude? [vas ist das für ayn geboyde]

En yakın banka nerededir?
Wo ist die nächste Bank? [vo ist die nehste bank]

Otomobilimi nerde park edebilirim?
Wo kann ich mein Auto parken? [vo kan ih mayn auto parkın]

Şüphesiz.
Ohne Zweifel [Oğne tsıvayfel]

Peki tabii.
Ja, natürlich. [ya natürlih]

Bana güvenebilirsiniz.
Sie können mir vertrauen. [zi könnın miğr fertrauın]

İzin verir misiniz?
Erlauben sie? [erlaubın zi]

Doğru mu sizce?
Meinen sie das ist richtig? [maynen zi das ist rihitig]

Mümkün mü?
Ist es möglich..? [ist es möglih]

İnanılmaz.
Unglaublich [ungılaublih]

Sana inanmıyorum.
Ich glauble dir nicht [ih gılaube dğr niht]

Belki.
Vielleicht. [fillayht]

Tekrar eder misiniz?
Wiederholen sie bitte [viderholın zi bitte]

Bir şey sormak istiyorum.
Ich möchte etwas fragen. [ih möhte etvas fıragın]

Zahmet etmeyin.
Bitte bemühen Sie sich nicht [bitte bemühın zi zih niht]

(Çok) mutluyum.
Ich bin (sehr) glücklich [ih bin zeğr gülüklih]

Çok naziksiz
Sie sind sehr nett. [zi zind değr net]

Geçmiş olsun!
Gute Besserung! [gute besserung]

… e selamlarımı iletin.
Grüssen sie … [gürüsın zi]

Ne yapabiliriz?
Was können wir tun? [vas könnın viğr tun]

Size yardımcı olabilir miyim?
Kann ich Ihnen behilflich sein? [kan ih iğnen behilflih zayn]

Sizi hatırlıyorum
Ich erinnere mich an sie. [ih erinnere mih an zi]

Niçin burada bekliyorsunuz?
Worauf warten Sie hier? [vorauf vartın zi hiğır]

Haklısınız.
Sie haben Recht [zi habın reht]

Sanmıyorum
Das glaube ich nicht [das glaube ih nicht]

Ne süpriz!
Was für eine Überraschung! [vas für ayne überraşung]

Harkikulade!
Wunderbar! [vunderbar]

Belki beni başka biriyle karıştırıyorsunuz.
Vielleicht verwechseln Sie mich mit jemand anderen. [fillayht fervehseln zi mih mit yemanden anderen]

Hiçbir anlamı yok.
Das hat keine Bedeutung. [das hat kayne bedoytung]

Hiçbir şekilde
Auf keinen Fall. [auf kaynen fall]

Eminim (emin değilim)
Ich bin mir (nicht) sicher. [ih bin miğrr (niht) ziher]

Evet.
Ja [ya]

Hayır.
Nein. [nayn]

Hanım
Frau [fırau]

Bey
Herr [her]

Lütfen.
bitte. [bitte]

Acıktım.
Ich habe Hunger. [ih habe hunger]

Tamam
Alles klar. [alles kılar]

Önemli.
Es ist wichtig [es ist vihitig]

Acele.
Es ist eilig [es ist aylig]

Hoş geldiniz.
Willkommen. [vilkommın]

Anlıyorum.
Ich verstehe. [ih ferştehe]

Anlamıyorum.
Ich verstehe nicht [ih ferştehe niht]

Biliyorum.
Ich weiß [Ih vays]

Bilmiyorum
Ich weiß nicht. [Ih vays niht]

…istiyorum.
Ich will… [ih vil…]

… İstemiyorum
lch will nicht … [ih vil niht]

Burada
Hier [hığır]

Şurada
Dort. [dort]

Orada
Da. [da]

Sağda.
Rechts. [rehts]

Solda
Links [links]

Önde
Vorn. [forn]

Arkada.
Hinten [hintın]

Üzerinde.
Über. [über]

Altında
Unter. [unter]

Dosdoğru.
Geradeaus. [geradeaus]

Var
Das gibt es [das gibt es]

Yok
Das gibt es nicht [das gibt es niht]

Nerelisiniz?
Woher kommen Sie? [voher kommın zi]

Türküm.
Ich komme aus der Türkei. [ih komme aus der türkay]

İsviçre’liyim.
Ich bin Hollander. Ich komme aus Holland/der Niederlande. [ih bin hollander. ih komme aus holland/der niederlende]

Nerede kalıyorsunuz?
Wo bleiben Sie? [vo bılaybın zi]

Bir otelde kalıyorum.
Ich bleibe in einem Hotel. [ih bılaybe in aynem hotel]

Bunun adı ne?
Wie heißt das? [vi hayst das]

Bu bir anahtar.
Das ist ein Schlüssel. [das ist ayn şülüssel]

Siz kimsiniz?
Wer sind Sie [ver zind zi]

Ben Bay Handel’im
Ich bin Herr Handel. [ih bin her handel]

Nereye gidiyorsunuz?
Wohin gehen Sie [vohin gehın zi]

Otele gidiyorum.
Ich gehe zum Hotel. [ih gehe tsum hotel]

Umarım (İnşallah)
Hoffentlich. [hoffentilh]

Yanılıyorsunuz.
Sie irren sich. [zi irrın zi]

Anlıyorum.
Ich verstehe. [ih ferştehe]

Sanmıyorum.
Ich glaube nicht. [ih gılauble niht]

Fark etmez.
Egal [Egal]

Kabul ediyorum.
Ich nehme an. [ih neğme an]

Demek istiyorum ki…
Ich möchte sagen, daß…. [ih möhte zagın das]

Benim için fark etmez.
Es macht mirnichts aus [es maht miğr niht aus]

Olabilir.
Das kann sein [das kan zayn]

İyi haber!
Das ist eine gute Nachricht. [das ist ayne gute nahriht]

Bu benim hastam.
Das ist meine Schuld. [das ist mayne şuld]

Olamaz (Mümkün değil.)
Unmöglich [unmöglih]

Sahi mi?
Wirklich? [virklih]

İyi eğlenceler!
Viel Vergnügen! [fiil fergünügın]

Biliyorum ki …
Ich weiß, dass.. [ih vays das]

Umarım ki …
Ich hoffe, dass [ih hoffe das]

İyi yolculuklar!
Gute Fahrt! [gute fağrt]

Sanıyorum ki…
Ich glaube, dass .. [ih gılaube das]

İtraz ediyorum.
Ich protestiere. [ih pırotestiere]

Fikrimce … (Bane göre …)
Meiner Meinung nach …. [mayner maynung nah]

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-gunluk-konusmalar/

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.