Almanca Haben Fiili Konu Anlatımı

Haben [ha:bın] fiili “sahip olmak” anlamına gelir ve Almancada çok kullanılır. Fiil ikinci ve üçüncü tekil şahıslarda özel bir durum gösterir. Haben’in çekimi aşağıdaki gibidir.

ich habe [ha:bı] sahibim
du hast [hast] sahipsin
er hat [hat] sahiptir
sie hat [hat] sahiptir
es hat [hat] sahiptir
wir haben [ha:bın] sahibiz
ihr habt [habt] sahipsiniz
sie haben [ha:bın] sahiptirler
Sie haben [ha:bın] sahipsiniz

haben’in Türkçeye çevrilişi:

Haben’in Türkçeye “sahip olmak” şeklinde çevrildiğini belirttik. Yalnız, Türkçede “sahibim, sahipsin, sahiptir, …” sözleri kulağa pek hoş gelmemekte ve pek az kullanılmaktadır. Biz, derslerimizde, Türkçede daha sık kullanılan “benin …. var, senin …. var, vs.” şeklinde bir çeviriyi tercih edeceğiz. Buna göre haben’in çekiminin Türkçelerini bir kere daha sıralayalım:

ich habe [ha:bı] benim … var
du hast [hast] senin … var
er hat [hat] onun … var
sie hat [hat] onun … var
es hat [hat] onun … var
wir haben [ha:bın] bizim … var
ihr habt [habt] sizin … var
sie haben [ha:bın] onların … var
Sie haben [ha:bın] sizin … var

Aşağıda her iki türkçeye çevriliş şekli için örnekler verilmiştir. Bu cümleleri iyice inceleyiniz.

Ben bir otomobile sahibim. / Benim bir otomobilim var.
Biz büyük bir eve sahibiz. / Bizim büyük bir evimiz var.
Babası bir mağazaya sahiptir. / Babasının bir mağazası var.
Kızlar bir topa sahiptir. / Kızların bir topu var.
Öğrenciler bir bisiklete sahiptirler. / Öğrencilerin bir bisikleti var.
Hüseyin bir topa sahiptir. / Hüseyinin bir topu var.

Haben ile yapılan cümlelerde, Türkçeye çevrilişlere çok dikkat etmelisiniz.

Haben ile kurulan cümleler:

Haben fiilinin hiçbir zaman unutmamanız gereken bir özelliği vardır. Bu fiille kurulan cümlelerde sahip olunan nesneyi gösteren isim daima -i halinde bulunmalıdır. Cümle Türkçeleştirilirken, ismin -i halinde olması hiç dikkate alınmaz. Dillerin yapısındaki ayrılıktan ileri gelen bu durum aklınızı karıştırmamalıdır.

Ich habe einen Hut. Bir şapkaya sahibim (Bir şapkam var)
Du hast einen Ball. Bir topa sahipsin (Bir topun var)
Er hat ein Auto. Bir otomobile sahiptir. (Bir otomobili var)

Haben, Türkçeye çevrilirken “benim, senin, onun, …” sözcüklerini kaldırmak mümkündür. Fiilin hangi şahsa göre çekimleneceğini “şapkam, topun, otomobili” gibi isimlere eklenen “-m, -n, -i” takılarından kolayca anlayabiliriz.

Ich habe ……….. . Ben …………. sahibim. (Benim var)
Ich habe einen Regenschirm. Ben bir şemsiyeye sahibim.
Ich habe einen Teller. Bir tabağım var.
Ich habe Katzen. Kedilerim var.
Ich habe einen Hund. Bir köpeğim var.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-haben-fiili-konu-anlatimi/

Almanca Soru Cümleleri

Fiille yapılmış cümleleri daha önceki derslerde gördüğümüz gibi fiili en başa almak suretiyle soru haline getirebiliriz. Cümlenin diğer öğelerinin yerlerinde bir değişiklik olmaz.

OLUMLU OLUMSUZ
Hans kauft ein Fahrrad. Kauft Hans ein Fahrrad?
Hans bir bisiklet satın alıyor. Hans bir bisiklet satın alıyor mu?
Der Junge öffnet die Tür. Öffnet der Junge die Tür?
Erkek çocuk kapıyı açıyor. Erkek çocuk kapıyı açıyor mu?
Der Student zeigt den Bahnhof. Zeigt der Student den Bahnhof?
Öğrenci istasyonu gösteriyor. Öğrenci istasyonu gösteriyor mu?

Görüldüğü gibi bu tip soru cümlelerinin yapılması çok basittir. Bu arada küçük bir noktaya da dikkatinizi çekmek istiyoruz: Bu soru cümlelerinin Türkçelerinde görülen “-mı?, -mi?, -mu?, -mü?” soru takılarının yerleri değişebilir. Örneğin ilk cümleyi “Hans bir bisiklet mi satın alıyor” şeklinde çevirmek mümkündür. İkinci soru içinde “Erkek çocuk kapıyı mı açıyor?” şeklinde bir çeviri olabilir. “-mı?, -mi?, -mu?, -mü?” takılarının yerini siz kulağınıza hoş gelecek bir şekilde belirlemeniz gerekir.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-soru-cumleleri/

Almanca Olumsuz Cümleler

Daha önceki derslerde, basit cümlelerin iki şekilde olumsuz yapıldığını öğrendik. Cümlenin içinde ein, eine sözcükleri bulunduğu takdirde bunları kein, keine yapmak gerekiyordu.

OLUMLU OLUMSUZ
Das ist ein Sessel. Das ist kein Sessel.
Bu bir koltuktur. Bu bir koltuk değildir.
Das ist eine Haltestelle. Das ist kein Haltestelle.
Bu bir duraktır. Bu bir durak değildir.
Cümlenin içinde ein, eine sözcükleri geçmediği zaman ise nicht kullanılıyordu.
Der Bahnhof ist groß Der Bahnhof ist nicht groß
İstasyon büyüktür. İstasyon büyük değildir.
Die Regenschirme sind teuer. Die Regenschirme sind nicht teuer.
Şemsiyeler pahalıdır. Şemsiyeler pahalı değildir.

Geçen derste öğrendiğimiz fiillerle yapılan cümleler de aynı şekilde olumsuz hale getirilir. Basit cümlelerle olumsuz yapılması bakımından hiçbir farkı yoktur.

kein, keine, keinen

Fiille yapılan cümlelerde ein, eine sözcükleri bulunduğu zaman bunlar olumsuz cümlede kein, keine şekline getirilir. -İ halinde görülen einen ise olumsuz cümlede keinen şeklinde bulunur.

OLUMLU OLUMSUZ
Klaus schreibt einen Brief Klaus schreibt keinen Brief
Klaus bir mektup yazıyor. Klaus bir mektup yazmıyor.
Der Vater bringt eine Blume. Der Vater bringt keine Blume.
Baba bir çiçek getiriyor. Baba bir çiçek getirmiyor.
Karl und Erika kaufen einen Ball Karl und Erika kaufen keinen Ball
Karl ve Erika bir top satın alıyorlar. Karl ve Erika bir top satın almıyorlar.
Die Frau bringt einen Teller. Die Frau bringt keinen Teller.
Kadın bir tabak getiriyor. Kadın bir tabak getirmiyor.
Die Lehrer liest eine Zeitung. Die Lehrer liest eine Zeitung.
Öğretmen bir gazete okuyor. Öğretmen bir gazete okumuyor.
Görüldüğü gibi örnek cümlelerde -i halinde isim, çoğu zaman Türkçeye yalın halde çevrilmektedir. Ayrıca kein, keine, keinen sözcüklerini bazı hallerde “hiçbir” olarak Türkçeleştirmek mümkündür. Bu hal örneklerde parantez içinde belirtilmiştir.
Ich sehe einen Apfel. Ich sehe keinen Apfel.
Ben bir elma görüyorum. Ben bir (hiçbir) elma görmüyorum.
Der Schüler liest ein Buch. Der Schüler liest kein Buch.
Erkek öğrenci bir kitap okuyor. Erkek öğrenci bir (hiçbir) kitap okumuyor.
Der Vater kauft einen Hut. Der Vater kauft keinen Hut.
Baba bir şapka satın alıyor. Baba bir (hiçbir) şapka satın almıyor.
Der Polizist zeigt eine Haltestelle. Der Polizist zeigt keine Haltestelle
Polis bir durağı gösteriyor. Polis bir (hiçbir) durağı göstermiyor.
Ali bringt einen Schlüssel Ali bringt keinen Schlüssel.
Ali bir anahtar getiriyor. Ali bir (hiçbir) anahtar getirmiyor.
Der Jungen kaufen eine Tasche. Der Jungen kaufen keine Tasche
Erkek çocuklar bir çanta satın alıyor. Erkek çocuklar bir (hiçbir) çanta satın almıyorlar.

KEIN, KEINE, KEINEN ÖRNEK CÜMLELER

Der Vater öffnet kein Fenster.
Baba bir (hiçbir) pencere açmıyor

Ich sehe keinen Bus.
Ben bir (hiçbir) görmüyor.

Die Madchen lesen keine Bücher.
Kız çocuklar bir (hiçbir) kitap okumuyorlar.

Wir kaufen keinen Bleistift.
Biz bir (hiçbir) kalem satın almıyoruz.

Der Arzt kauft kein Auto.
Doktor bir (hiçbir) otomobil satın almıyor.

Er schreibt kein Buch.
O bir (hiçbir) kitap yazmıyor.

Ahmet bringt keinen Sessel.
Ahmet bir (hiçbir) koltuk getirmiyor.

Die Frau kauft keine Gabel.
Kadın bir (hiçbir) satın almıyor.

Ich sehe dort keine Flasche.
Orada bir (hiçbir) şişe görmüyorum

Die Schülerinnen kaufen keine Hefte und keine Bücher.
Kız öğrenciler hiçbir defter ve hiçbir kitap satın almıyor.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-olumsuz-cumleler/

Almanca Cümle Örnekleri

Bu derste fiillerle yapılan cümleleri inceleyeceğiz. Fiillerle basit cümleler kurmasını geçen derste öğrenmiştik. Bunlarda; özne, tekil bir isimse cümlede, fiilin üçüncü tekil şahısla (er, sie, es) kullanılan şekli yer alır. Özne çoğulsa fiilin kendisi aynı kalır.

Der Lehrer kommt.
Öğretmen geliyor

Die Lehrer kommen.
Öğretmenler geliyorlar.

Der Junge schreibt.
Erkek çocuk yazıyor.

Die Jungen schreiben.
Erkek çocuk yazıyorlar.

Ali liest
Ali Okuyor.

Ali und Hasan lesen.
Ali ve Hasan okuyorlar.

Örneklerde de görüldüğü gibi, özne tekil olunca (der Lehrer, der Junge, Ali) fiilin üçüncü şahısla kullanılan şekli (kommt, schreibt, liest), çoğul olunca da (die Lehrer, die Jungen, Ali und Hasan) gibi öznenin birden fazla isimden meydana gelmesi halinde de özne çoğul sayıldığı için fiil aynı şekilde kullanılmaktadır.

Der Polizist geht. 
Polis gidiyor.

Die Polizisten gehen.
Polisler gidiyorlar.

Klaus arbeitet.
Klaus çalışıyor.

Klaus und das Mädchen arbeiten. 
Klaus ve kız çocuk çalışıyorlar.

Der Bus fährt.
Otobüs gidiyor

Die Busse fahren.
Otobüsler gidiyor.

Der Schneider arbeitet.
Terzi çalışıyor.

Die Schneider arbeiten.
Terziler çalışıyorlar.

Der Student trinkt.
Öğrenci içiyor.

Die Studenten trinken.
Öğrenci içiyorlar.

Şimdi de fiilerle daha geniş cümleler yapalım. Bu tip cümlelerde özne ve fiilinden başka bir de -i halinde olan bir nesne bulunacak.

Peter bringt einen Stuhl.
[pe:tır bringt aynın ştu:l]
Peter bir sandalye getiriyor

Der Junge bringt das Bild
[de:r yungı bringt das bilt]
Erkek çocuk resmi getiriyor.

Dersin başında kurduğumuz basit cümlelere -i halinde bulunan bir üçüncü öğe eklenmektedir. einen Sthul, das Bild.

 

Hangs zeigt einen Beistift.
Hans bir kalemi gösteriyor.

Deniz zeigt ein Buch
Deniz bir kitabı gösteriyor

Der Schüler zeigt das Heft.
Öğrenci defteri gösteriyor.

Ali zeigt den Füller.
Ali dolma kalemi gösteriyor.

Die Frau zeigt die Teller.
Kadın tabakları gösteriyor.

Der Junge schliesst das Fenster
Erkek çocuk pencereyi kapatıyor.

 

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-cumle-ornekleri/

Almanca İsmin -i Hali

Türkçede bir ismi -i haline sokmak için, bu ismin sonuna “-ı, -i, -u, -ü” harfi eklememiz gerekir. Örneğin; “ev, elma, ceket, gemi, ….” isimlerinin -i hali; “evi, elmayı, ceketi, gemiyi, ….” şeklindedir.

Almancada ise isimler, artikelleri değiştirilmek suretiyle -i haline sokulur. İsmin kendisinde hiçbir değişiklik olmaz. Artikel olarak der, die, das‘tan başka “bir” anlamına gelen ein, eine ile bunların olumsuz şekli olan kein, keine‘yi öğrendik.

Şimdi bu üç grubun -i halinde nasıl değiştiğini inceleyelim.

der, die, das

-i haline girerken sadece der artikeli değişerek den olur, die ve das‘ta ise bir değişiklik olmaz. Çoğul isimler de -i halinde hiçbir değişiklik göstermezler.

YALIN HAL -İ HALİ
der Mann (adam) den Mann (adamı)
die Frau (kadın) die Frau (kadını)
das Haus (ev) das Haus (evi)
die Schiffe (gemiler) die Schiffe (gemileri)

Görüldüğü gibi, -i halinde artikeli die ve das olan isimlerle, çoğullarda hiçbir değişiklik olmadığı için sadece der artikelinin den haline geldiğini hatırda tutmak yeter.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-ismin-i-hali/